2.25.2011

İTÜ İK ZİRVESİ

3 gün boyunca katıldığım etkinliğin günlere göre en çok beğendiğim performanslarla başlamak istiyorum.







1.Gün;



Baybars Altuntaş ve İdil Belli 'nin Liderlik ve Girişimcilik panelinde öğrenciler son derece ilgiliydi. En fazla soru sorulan panel oldu.İdil Hanım, zerafetiyle büyülerken Baybars Bey de samimiyetiyle cok sıcak bir ortam yarattı.Baybars Bey hayatı üzerine konuşurken birçok tavsiye de bulundu ve girişimcilik konusunda altı çizili birçok cümle kullandı.'Önce evet sonra hayır demeyi bilmelisiniz,iş fikrini kime sattığınız önemli,hayatta kaybedecek hiçbirşeyim olmadı'. İdil Hanım ise 'neleri istemediğinizi bilir ve elerseniz istediklerinizi daha rahat bulursunuz'.









Yine aynı gün Ertuğrul Belen'in Networking mi Torpil mi? paneli benim için 3 günün tartışmasız en iyi paneliydi. Sahneyi mükemmel kullandı ve bütün salonun dikkatini panel boyunca ayakta tutabilen çok başarılı bir sunumdu. Performansına hayran kaldım.
-Asansör konuşması
-El Sıkışması
-Kartvizit
-Networking ve torpil arasındaki farklar ve Network ağının genişlemesi için yapılması gerekenler üzerinde durdu.










2.Gün;
En ilgi çekici konulardan bir tanesi de İpek Aral Kişioğlu' nun Sosyal Medyada İk ve İşveren Pazarlamasıydı. Panel son derece keyifli, bi o kadarda ilgi çekici olmuştu. Panelden sonra kendini eksik hisseden ve kararlar alanları gördüğümde yeterince etkili olduğunu bir kez daha anladım.
-Sosyal medyanın yararları
-Sosyal medyayı etkin kullanmayı
-İş arama süreçlerinde yaratılması gereken farklar ve sosyal medyayla ilişkisi
-X,Y ve Z kuşağı gibi konulara fazlasıyla dikkat çekti.











Yücel Atış Yeni Ekonomi ve İş Fırsatları paneli yine salonun ilgisini çeken bir paneldi. Örnekleriyle son derece güçlenen sunum sonrası soru yağmuruna tutuldu. Uzun uzun konuşulmak istenmesine rağmen süre çok kısıtlıydı.Ayrıca 'müthiş' kelimesine bu kadar anlam katan başka insan tanımadım.







Timur Tiryaki hayatının kararlarını verirken neler düşündüğünü ve sıradışı insanların özellikleriyle,örnekleriyle panelini zenginleştirdi.







Türk Telekomun İşe Alım Uzmanı Gökhan Günay, işe alımlarda en fazla nelere dikkat ettiklerini, öğrencilik dönemlerinde neler yapılabileceğinden kısa ve çok net cümlelerle bahsetti, tavsiyeler verdi.







Baymak Genel Müdürü Dr. Murat Akdoğan ve İndeks İletişim Danışmanlık Kurucusu Yaprak Özer (en solda) son gün kariyer hikayelerini anlatarak, şimdi o zamanlara dönseler neler yapmayacaklarını dile getirdiler.
Yaprak Hanım, 'iki kere siyasal bilimler bölümünü bitirmezdim ama yine burda sizinle birlikte olmak isterdim' Murat Bey,'çok zorlu dönemler gecirdim ve ciddi sağlık problemleri yaşadım. Bir yandan ölümle boğuşurken bir yandan Baymağın yeniden yapılanması için onca strestin altına girmezdim herhalde' dedi.









Ufuk Tarhan, son gün Digital Dünyanın e-Becerikli İnsanı Olmak adlı panelinde adeta İpek Hanımı doğruladı.  Birçok konuda aynı fikirleri paylaşan Ufuk Hanım, gelişen dünyaya ayak uydurabilmek ve ilerki dönemlerde işsiz kalmamak için sosyal medyaya ayak uydurmak ,sosyal medyayı kullanımda becerikli olmak gerektiğini vurguladı. Ve en çok kendime pay çıkardığım konuysa 2asla yapacaklarınızı ertelemeyin hemen başlayın, en az 100 yaşınıza kadar plan yapın ' cümlelerinden çıktı.








CCN şirketi Work and Travel ile yurtdışına ücretsiz bir öğrenci göndermek için çekiliş yaptı. Talihli  arkadaş İtü öğrencisiydi :)









Dentaş standlar içinde yerini almıştı, ilgiyle öğrencilerin sorularını cevaplıyor, staj ve iş başvuruları hakkında form ve promosyon ürünlerini dağıtıyordu.










Standlar arasında en çok ilgimi çeken Sogla ekibiydi:) keyifli söyleşi yaptık en yakın zamanda da Boğaziçi Üniversitesin de kendilerini ziyaret edicez:) 


Genel hatlarıyla İtü İk zirvesinden bahsetmek istedim. Burda olanlarla da kısıtlı değildi. Üzerimdeki etkisi ise pahabiçilemez. Birçok düşüncem şekil aldı. Organizasyonda emeği bulunan tüm arkadaşlarda oldukça başarılıydı. 






                                                            





























































2.21.2011

İnsan Kaynakları Yönetiminin Tarihçesi



Genelde II. Dünya savaşından sonra kavramın ortaya çıktığı bilinir, oysaki daha eski dönemlere dayanmaktadır. Örneğin, ünlü Babilli Hammurabi kanunlarında ücretlendirme sistemleri, M.Ö 1600lerde Çinlilerde ilk iş bölümü ve uzmanlaşma, M.Ö 400' lerde Çinlilerde personel devir hızının yüksekliğini kullandıklarına rastlıyoruz.


Bilimsel olarak İnsan Kaynakları kavramı ilk olarak Endüstri Devrimi ile ortaya çıkmıştır. Bu dönemde ekonomik hayat hızla gelişmekte, önemli sanayi kuruluşları doğmakta ve insanlar evleri yerine fabrikalarda çalışmaya başlamışlardır. 1890' larda NCR Corporation'ın ayrı personel ofisi açmasıyla Personel Yönetimi Bölümü olarak tarihteki yerini almıştır.

Frederick W. Taylor' un Bilimsel Yönetim anlayışı Endüstri Devriminin ihtiyaç ve değerlerine uygundu. Taylor, kullanılan aletleri, gerekli olan insan gücünü, gerekli olan zaman gibi konularda objektif olarak araştırmalar yapıp daha az zamanda daha fazla üretimi amaçlamıştır.Daha fazla ücretler vererek günlük olan üretimin üstüne çıkmıştır.

Yine bu yıllarda I. Dünya Savaşı patlak vermeye başlar, orduya alınacak askerleri en uygun olanı seçebilmek için psikolojik testler uygulanır.Orduda kullanılmış olsa da   personel seçimi literatürde ilk kez yerini almıştır.

Büyük Buhran'ın ortaya çıkışıyla birlikte işsiz sayısında çok fazla artışların meydana geldiğini görmekteyiz. 1935 yılında Rossevelt tarafından sakatlık, ölüm aylığı, işsizlik sigortası gibi kavramlar yürülüğe konmuştur.




En önemli gelişmelerden biride Personel Yönetimi ile Psikolojinin birleştirilmesiyle oluşmuştur (endüstri psikolojisi Elton Mayo 'nun Hawthorne  araştırmalarıyla (1927-1932) ortaya konmuştur).Çalışanların verimliliğinin sadece çalışma koşulları ya da ücrete göre değil sosyal ve psikolojik etkenlere bağlı olarak da değiştiğini ortaya koymuştur.

II. Dünya Savaşıyla birlikte ek kazançlar ortaya çıkmıştır.Çalışanların motivasyonunu yükselterek işe olan bağımlılıklarını arttırmak için giyim, tatil,yol gibi ek kazançlar verilmeye başlanmıştır.

II. Dünya Savaşından sonra bilgisayar teknolojisiyle insanlık tanışmıştır. Ve Taylor'un fikrine karşıt olan Sosyal İlişkiler kavramını öğrenmiştir. Emeğin verimliliği üzerinde durulmaya başlanır ve birçok şirket Endüstri Psikolijisine yönelir.

Personel Yönetimi bölümünü 1980'lerde varlığını devam ettirmek isteyen, gelişime açık, büyük şirketler önemsemeye başlamıştır. Daha büyük bir yer vermeye başlamışlardır.

Personel Yönetimi kavramı 1990'larda ise,  İnsan Kaynakları Yönetimi kavramı olarak  değişmeye başlamıştır. Öğrenen Organizasyonlar ve Toplam Kalite Yönetimi kavramlarının çıkmasıyla birlikte,insana verilen değer artmaya başlamıştır.

İnsan Kaynakları Yönetimi bu dönemden sonra kendini geliştirmeye devam etmiş. Yeni fonksiyonlar elde ederek ( ödüllendirme, motivasyon vs.), kendi içinde yeni kavramlar oluşturmuştur.

Giderek gelişmekte İnsan Kaynakları departmanlarının asıl amacı; işyerinde verimliliği arttırarak, çalışanların da  tatmin olmasını sağlamaktır. Bir nevi işveren ile işçi arasındaki köprüdür.

2.19.2011

İMMİB



Cuma günü İstanbul Madenciler ve Metaller İhracatçı Birliklerinde (İMMİB) iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda aldığım eğitimden memnun döndüm.

Birçok şirket çalışanlarını eğitim için gönderdiği immib de çok güzel tablolar ortaya çıkıyor. Birbirini tanımayan, farklı şehirlerden gelen çalışanlar birbiriyle kaynaşıp yeni dostluklar elde ediyor, deneyimlerini paylaşıp farklı bakış açılarını ortaya koyuyorlar.
        
Bildiklerini pekiştirip, fikir sahibi olmadıkları konuları öğreniyorlar. Çalıştıkları işyerlerinin eksiklerini görüp yapabilecekleri hakkında söyleşiler yapıyorlar.

Çok büyük heyecan ve istekle  gittiğim eğitimden tanıştığım çok iyi insanlarla kontak kurabiliyorum, farklı mesleklerden insanlarla tanışıp sosyal çevremin genişlemesine yardımcı oldu.